yârenlik

yârenlik
(-ği)
1) това́рищество, дру́жба
2) болтовня́

yârenlik etmek — болта́ть, каля́кать


Büyük Türk-Rus Sözlük. 2014.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Смотреть что такое "yârenlik" в других словарях:

  • yârenlik — is., ği 1) Yakın arkadaşlık, muhabbet 2) Ahbapça, dostça konuşma, söyleşme, sohbet Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller yârenlik etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yârenlik etmek — 1) ahbapça, dostça konuşmak, sohbet etmek Otur kadınım, seninle biraz yârenlik edelim. A. Gündüz 2) bir konu üzerinde konuşup dertleşmek Geceleri konu komşu toplanıp yârenlik ediyorlar. B. Felek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Rıfat Ilgaz — Infobox Writer name = Rıfat Ilgaz caption = Rıfat Ilgaz birthdate = birth date|1911|4|24|df=y birthplace = Kastamonu, Turkey deathdate = death date and age|1993|7|7|1911|24|4|df=y deathplace = Istanbul, Turkey occupation = Author, Academic, Poet… …   Wikipedia

  • Rıfat Ilgaz — (* 1911 in Cide, Provinz Kastamonu, Türkei); † 1993 in Istanbul)[1] ist ein türkischer Schriftsteller. Besonders durch die Verfilmung seines Romans Hababam Sınıfı ist er in der Türkei populär und präsent. Inhaltsverzeichnis 1 Werke 1.1… …   Deutsch Wikipedia

  • büvet — 1. is., Fr. buvette İstasyon, tiyatro, sinema vb. yerlerde yiyecek ve içecek satılan küçük büfe Postacılar, tahsil memurları, daha birkaç kişi istasyonun gölgeli büvetine oturmuşlar, masadan masaya yarenlik ediyorlar. H. Taner 2. Gölet …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • döl — is. 1) Canlıların üremesi sonucu ortaya çıkan yeni birey veya bireylerin bütünü, zürriyet, nesil Macarların çoğunun bize benzeyişinin bir nedeni de bu döl karışmasıdır. H. Taner 2) Yavru, çocuk Yarenlik mi ediyordun, Kara Osman ın dölüyle? T.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hani — 1. zf. 1) Nerede, ne oldu, nerede kaldı anlamlarında kullanılan bir soru sözü Çoban kaval çaldı sordu bülbüle / Sürülerim hani, ovam nerede? Z. Gökalp 2) Karşıdakinin daha önceden bildiği bir şey kendisine hatırlatılmak istenildiğinde kullanılan… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • muhabbet — is., Ar. maḥabbet 1) Sevgi Mutfakta onlara yemek, kahvaltı hazırlanırken yukarıda her akşamdan fazla bir muhabbet havası esiyordu. H. E. Adıvar 2) Dostça konuşma, yârenlik Karın doyuracak değiliz, maksat biraz muhabbet olsun. N. Cumalı Birleşik… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sohbet — is., Ar. ṣuḥbet 1) Dostça, arkadaşça konuşarak hoş bir vakit geçirme, söyleşi, yârenlik, hasbihâl Biraz evvelki sükûtu şimdi hararetli bir sohbet takip ediyordu. H. C. Yalçın 2) ed. Söyleşi Tam fikir ve sanat sohbetlerine yakışan bir çerçeve… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gevezelik etmek — 1) saçma sapan konuşmak, zevzeklik etmek 2) yarenlik etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • istasyon yapmak — duraklamak, beklemek Bir geçitte bir dakika kadar istasyon yaparak geçit bekçisiyle yarenlik ettik. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»